€ $ € r T ü r K I Spor, Video, Resim, Müzik, Film, Dizi, Forum, Haberler (---Yeni Dünyanız---)
  Darbeler Türkiye'yi 50 yıl geriye götürdü
 
Darbeler Türkiye'yi 50 yıl geriye götürdü



 27 Mayıs darbesinin 44. yıldönümünde hala ordu-siyaset denklemi tartışılıyor. Bazı çevreler her fırsatta darbe çığırtkanlığı yaparken, darbelerin ülkeye neler kaybettirdiği gözardı ediliyor.
İstanbul-27 Mayıs 1060'da gerçekleştirilen askeri darbe sonucunda Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere Hükümet üyeleri, DP yöneticileri, milletvekilleri Yassıada'da hapsedildiler. Yargılamalar, Ada'daki ağır şartların gölgesinde gerçekleştirildi. Ada'da hapsedilenler sadece Kabine üyeleri ve DP yöneticileri değildi. CHP'liler tarafından gerçekleştirilen ihbarlar sonucunda Türkiye'nin her yanında tutuklama furyası başladı. Çok sayıda DP'li yerel yönetici tutuklandı. Celal Bayar'a göre 150 bin kişi hakkında ihbar yapıldı. Yassıada'da yaşananlar konusunda Ada komutanı ve MBK üyeleri daha sonraları sorumluluğu birbirine attılar.

6 DP'li Yassıada'da öldü

Yassıada Mahkemeleri'nde 14 DP'li idama mahkum edildi. İdama mahkum edilenler, Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Refik Koraltan, Agah Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Hamdi Sancar, Nusret Kirişcioğlu, Bahadır Dülger, Emin Kalafat, Baha Akşit, OsmanKavrakoğlu, Zeki Erataman idi. Bu cezalardan sadece Adnan Menderes, Fatin Rüşdü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın cezaları infaz edildi. Diğer ölüm cezaları Milli Birlik Komitesi'nce müebbet hapis cezasına çevirildi. 47 DP'li milletvekili beraat etti. 143 DP'li 4 yıl 2 ay, 117 kişi 5 yıl, 15 kişi 6 yıl, 6 kişi 7 yıl, 2 kişi 8 yıl, 17 kişi 10 yıl, 3 kişi 15 yıl, l kişi 20 yıl, 30 kişi müebbet hapse mahkum edildi. 6 DP'li ise karardan önce öldükleri için haklarındaki dava düşürüldü. Yassıada'da ölen DP'lilerin isimleri şöyle: Yusuf Salman, Lütfü Kırdar, Gazi Yiğitbaşı, Yümni Üresin, Nuri Yamut ve Kenan Yılmaz.

Konya eski Valisi Cemil Keleşoğlu da Yassıada'da intihar ederek yaşama veda etti.

Ekonomik kalkınma akamete uğradı

10 yıl ülkeyi yöneten Başbakan Adnan Menderes ve iki arkadaşının idamı halk tarafından büyük bir acıyla karşılandı. Başsavcı Egesel'in, "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" şeklindeki sözleri mahkemeye büyük gölge düşürdü. Askeri yönetim 27 Mayıs'ı resmi bayram olarak ilan etti. 12 Eylül döneminde askeri yönetim, artık resmi bir prosedür haline gelen ve halkın yadırgadığı bayramı iptal etti. Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın naaşları İmralı'dan alınarak devlet töreniyle İstanbul'da Anıt Mezar'a nakledildi.

27 Mayıs darbesi Türkiye'de darbelerin yolunu açtı, milli irade dışında çözüm arayışlarını güçlendirdi. Öte yandan 10 yıllık DP yönetiminin yaptığı icraatlar ve ekonomik kalkınma programı 27 Mayıs'la birlikte akamete uğradı. Merhum Adnan Menderes'in avukatı, AP eski milletvekili Talat Asal ile AP eski milletvekili Rasim Cinisli, askeri darbenin hem ekonomik hem de siyasal bakımlardan Türkiye'ye neler kaybettiğini anlattılar.

Askeri bu lekeden uzak tutmalıyız

1960'da İ.Ü Hukuk Fakültesi öğrencisi olan MTBB eski Başkanı ve 1969-1977 yılları arasında iki dönem milletvekilliği yapan Rasim Cinisli, darbe öncesinde üniversitelerde yaşanan olayların arkaplanına ilişkin ilginç anekdotların yanı sıra Prof. Ali Fuat Başgil'in 27 Mayıs'ın Türkiye'ye nelere mal olduğuna ilişkin yaptığı gözlemleri de aktarıyor. 27 Mayıs'ın ordu hareketi olmadığını ifade eden Rasim Cinisli şöyle konuşuyor: "27 Mayıs ordunun bilinçli bir hareketi hiç değildir, ama asker elbisesiyle yapılmış bir darbedir. Emir-komuta zincirinin en üstünde yer alan Genel Kurmay başkanı, bazı kuvvet komutanları enterne edilmiştir. Milli Birlik Komitesi'nin kompozisyonuna bakacak olursak, yüzbaşı ile general arasındaki hiyerarşi bozulmuştur. Emir-Komuta zincir sözkonusu değildir. Oysa atmosfer ordunun arzusu buydu gibilerinden verilmiştir. Silahların gölgesinde aksini söylemek mümkün olmamıştır."

" 27 Mayıs'ı bayram olmaktan çıkaran da 12 Eylül dönemindeki askeri idare olmuştur. Bu nedenle orduyu bu lekeden uzak tutmak lazımdır. Bu millet canını namusunu ordusuna teslim etmiştir. Maalesef 27 Mayıs ile orduyla millet arasına bir soğukluk sokulmuştur. Bunu söylemeye bile yüreğim elvermiyor. 27 Mayısın en büyük kötülüğü bu olmuştur. 27 Mayıs demokratik devlet hayatının belini kırmıştır. Bir müdahaleler dönemini başlatmış, öte yandan demokrasiye müdahale kültürü oluşturmuştur" diyen Cinisli, "27 Mayıs demokrasinin kendi kuralları içinde gelişmesini ve olgunlaşmasını önledi, milli irade dışında yol arama heveslerini ise güçlendirdi. Öyleki artık siyasetçiler millete bakmak yerine içerdeki ve dışardaki bazı güçlere bakar oldular, onlardan icazet alır oldular. 27 Mayıs milli irade üzerine vasiler tayin edilmesidir. Milletin iradesinin elinden alınmasıdır. Hikmeti hükümet dediğimiz iktidar olma cevherini milletin elinden alınıp başka güçlere teslim edilmiştir" şeklinde konuşuyor.

Başgil'den 50 yıl sitemi

Rasim Cinisli, 27 Mayıs döneminden sonra yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan, ancak baskıyla adaylıktan çekilmesi sağlanan Prof. Ali Fuat Başgil ile yaptığı bir görüşmeyi anlatıyor:

"Merhum Ali Fuat Başgil Hoca yazdığı yazılar nedeniyle 27 Mayıs döneminde Yıldız'daki askeri garnizonda tutuldu. 1961 yılıydı sanırım. Bir grup arkadaşımla birlikte kendisini ziyaret ettik. Yanında 2 subay vardı. Onların gözetimi altında sohbet ettik. "Hocam, durumu nasıl görüyorsunuz, 27 Mayıs ne getirdi, ne götürdü? deyince, gözyaşları içinde "Yavrum memleket azgın bir denizde kırık bir tekneye benziyor. Nereye varacağını şu an ben de kestiremiyorum" şeklinde cevap verdi. "Peki Hocam, kara gözüküyor mu?" diye sordum. Bu kez başını salladı, "Ben kara göremiyorum. Bu ihtilal Türkiye'yi en az elli yıl geriye götürmüştür" dedi. Sene 1961, sene 2004. Aradan 43 sene geçmiş. Hocamızın verdiği rakam doldu. Ama hala gözümüzün önü karanlık. Hala birşey olsa "ordu ne der", bunlar tartışılıyor. Demokratik bir ülkede bunu anlamak mümkün değil. Bu nedenle diyorum ki, 27 Mayıs'ı, önünü arkasını bilmeyen politikaya atılmasın. 27 Mayıs'ı bilmeyen memleket kaderinde söz sahibi olamaz."


Asal: Kaybeden Türkiye oldu

Demokrat Parti müreffeh Türkiye hedefine ulaşmak bağlamında, aynı zamanda ekonomik bir felsefenin sahibi bulunduğu için iktidar olmuştur. Geniş halk kitleleleri bu felsefeye inandığı için 14 Mayıs 1950'de "Beyaz İhtilal"i gerçekleştirmiştir. Bu hedefe vasıl olmak için millet ile devletin barışık halde olması, millet ile devletin birleşmesi, bağdaşması gerekiyordu. 14 Mayıs'ı takiben bu temel düşünce gerçekleşmişti. Bu anlamda Menderes 05.01.1960'da Adana'da, "Dünyanın hiçbir memleketi sanayi takatini 9-10 senede 10 misline çıkarmış değildir. Buna ancak ve ancak Türk mucizesi demek lazım gelir. Bu gün memlekette buzdolabından çimento ve dokuma fabrikalarının makinelerine kadar herşey yapılmaktadır. 1950 ile mukayese edildiği takdirde vatanımızın büsbütün başka bir manzara arzettiğini görmek mümkündür. Milli hudutlarımız aynı aldığı halde, iktisadi kudretimiz misli büyümüş ve kuvvetlenmiştir" diyordu. Bir kaç örnek vermek gerekirse Maliye Bakanı Rahmetli Polatkan'ın o yılki bütçe takdim konuşmasında da ifadesini bulduğu gibi, DP döneminde 13 şeker fabrikası, 16 çimento fabrikası, 19 büyük baraj inşa olunmuştur. Bu suretle 13 milyon metreküplük bir su kudreti milletin istifadesine sunulmuştur. Sulanabilir arazi 547 bin dönümden 1 milyon 521 bin dönüme çıkarılmıştır.

"Sebep olanlar sebepsiz kalsın"

Türkiye'nin sanayileşmesi hususundaki hamleler , müvekkilim Menderes'in damgasını taşımaktadır. Bir siyaset adamı, büyük hayal gücüne sahip ise devlet adamıdır. Menderes bu güce sahip olduğu için refah devletine giden yolları açmıştır. DP bu manada zihniyet inkilabının sahibidir. Zihniyet inkilabında Menderes'in imzası vardır. 27 Mayıs darbesi, laf kalabalığının bir gece baskınında iktidar oluşudur. Bunun içindir ki, ekonomik alanda da Türkiye bence 100 yıl, ama mutlaka 50 yıl geri bırakılmıştır. Geniş halk kitleleri, kuyruk, düşük tabirleri ile vasıflandırılarak ayrı kompartımanlara konulduğu için devlet ve millet bağdaşması mümkün olamamıştır. Bundan dolayı siyasi istikrara kavuşulamamıştır. Ekonomik kalkınmanın temelinde siyasi istikrar bulunduğu için kalkınma hedefleri kaybolmuştur. 27 Mayıs darbesi ile Türk milletinin refah ve saadetini perişan etmiş olanlar için şunu niyaz ediyorum: "Sebep olanlar sebepsiz kalsın."

27 Mayıs'ı CHP hazırladı

27 Mayıs'ta CHP'nin oynadığı rolün unutulmaması gerektiğini ifade eden AP eski milletvekili Rasim Cinisli, "Bu işin içinde İsmet Paşa, CHP vardır. Biz 27 Mayıs'ta Hukuk Fakültesi'nde Genç Hukukçular Grubu olarak Menderes aleyhtarı olayların dışında kaldık. Üniversite gençliği bir bütün olarak 27 Mayıs'ı desteklememiştir. O dönemde üniversitelerdeki talebe cemiyetleri seçimlerinde CHP'li milletvekilleri, CHP Gençlik Kolları ve bazı öğretim üyeleri müdahil olmuşlardır. Öyle kesif bir propaganda yapıldı ki üniversite gençliği bu etki altında kaldı, bu işin dışında kalmaya çalışan talebelere karşı ise baskı uygulandı" dedi.

27 Mayıs'ı takip eden günlerde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. Sınıf Anfisinde MBK üyelerinin 27 Mayıs'ı anlatmak için bir toplantı düzenlediklerini ifade eden Cinisli şöyle konuştu: "Anfide 2-3 bin talebe vardı. MBK'cılar 27 Mayıs'ı anlatacaklardı. CHP'li grubun önde gelen isimlerinden Castro Nuri bir yazı yazdı tahtaya, "Gerici Prof. Ali Fuat Başgil üniversiteden uzaklaştırılmalıdır" diye. Çok az bir alkış aldı. Bir başka arkadaş bu yazıyı silince müthiş bir alkış aldı. Yer yerinden oynadı. İtişmeler kakışmalar yaşandı. Bu olay, öğrenci kitlesinin etki altında kaldığını ancak 27 Mayıs'a karşı şüphelerin de çok olduğunu gösterdi. O dönemde 27 Mayısı gerçekleştirenler et kombinelerindeki buzhanelerde talebe cesetleri aradılar. Binlerce öğrencinin öldürülerek et balık kombinelerinde kıymaya karıştırıldığı gibi iğrenç propagandalar yapıldı. Asfatları açarak talebe cesetleri aradılar. Öyle balonlar uçurulmuştu. 27 Mayıs öncesindeki pek çok olayda aydınlanmayan çok şey vardır."
 
  eserturk.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol